En demokratik ülke iddiasındaki Amerika’da bir sürü parti olmasına rağmen etkin olan sadece iki parti var: Cumhuriyetçi Parti ve Demokratik Parti. Halk ekseriyetle bu iki partiden birini seçiyor. Genelde sağ görüşlü ve muhafazakar olanlar Cumhuriyetçilere, sol görüşlü ve liberal olanlar Demokratlara oy veriyor. İki partiye oy verenlerin sayıları birbirine yakın. Eğer iktidardaki parti başarısızsa ve ekonomi kötüyse, diğer parti kazanıyor. Mesela Obama iktidara rekor kırarak %58 oyla geldi çünkü oğul Bush zamanında ekonomi yere çakılmıştı.
Türkiye de benzer bir politik oluşuma doğru evriliyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı aslında bunun tezahürü. AK Parti ve CHP bu iki merkez partili sistem için en uygun partiler.
Ama özellikle CHP’nin çok ciddi şekilde değişmesi ve içerisindeki aşırı solcuları ve aşırı laikçileri temizleyerek merkeze yaklaşması lazım. Ama ‘sözde’ olan bir temizlik veya partiye birkaç eski imam/müftü alarak olmaz bu. Bunlar denendi ve başarısız oldu çünkü halkımız gayrı samimi hareketleri hemen anlıyor.
AK Parti merkeze oldukça yakın. Ama fazla dini referanslar kullanması kendi seçmeni dışındakilere antipatik geliyor. Ayrıca solcuları ve Atatürkçüleri dışlıyor gibi görünüyor.
Yüzde 1-2 veya aşağısı oy alan ve iktidar olma şansı olmayan partiler ise Türkiye’nin enerjisini, vaktini ve parasını boşa harcatıyor.
Türkiye’nin iktidar olmaya yakın, günlük kavgalara bulaşmadan ülkeyi nasıl daha ileri götürebilirim parolasıyla çözüm üreten güçlü ve kaliteli siyasi partilere ihtiyacı var.
08-01-2019
