17/25-Aralık Yargı ve 15-Temmuz Askeri Darbe kalkışmalarından sonrası süreçte FETÖ’nün aşağılık taktikleri, devlet içerisinde nasıl cirit attıkları, insanların zaaflarını ve dini hassasiyetlerini nasıl kötüye kullandıkları ortaya döküldü. Ama hala FETÖcü ve Gülenistleri bunlara nelerin motive ettiğini tam olarak anlayamadığımız kanaatindeyim.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan FETÖ ile korakor mücadele etmese, yüreğini ve hatta başını ortaya koymasa, bugün Türkiye bir iç savaşın içerisinde olacaktı. Vatanımız bölünecek ve düşman ülkelerin kucağında bir Suriye, bir Libya olacaktı.
FETÖ yönetim kadrosunu benlik hastalığının, mevki tutkusunun, yönetme hırsının, maddi çıkar beklentisinin, düşman/rakip ülke istihbarat örgütlerinin motive ettiğini anlamak zor değil.
Peki bu yönetim kadrosunun darbe yapma, masum vatandaşı katletme, soru çalma, liyakate bakmaksızın kadrolaşma, sahte delil üretme, onbinlerce insani yasadışı dinleme ve takip etme, tüccarları tehditle bağış yapmaya zorlama gibi emirlerini yerine getiren FETÖcüler nasıl motive oluyordu onu anlamamız gerekiyor.
Ardından FETÖ’yü ve FETÖcüleri desteklemeye devam eden Gülenistleri hala ne cezbediyor onları analiz etmemiz gerekiyor.
Yakalanma, hapis yatma, işinden olma endişe ve korkularını nasıl yendiklerini çözmeliyiz. Restoran sahibinin namaz kılıp kılmadığına emin olamadığı için yemeğini yemezken, sınav sorusu çalıp hakkı olmadığı mevkilere gelen insanların vicdanı ve imanı nasıl elveriyor bilmemiz gerekiyor.
Bütün bu ahlaksızlıkları nasıl rasyonelize ediyorlar, haramları nasıl helale çeviriyorlar? FETÖcüler kanunlara hesap veriyorlar ama Gülenistleri topluma tekrar kazandırmak mümkün mü?
03-06-2018