Vatandaşımız alım gücü arttıkça daha çok kırmızı et yiyor. Ama et üretimi Devletin geçmişte verdiği sayısız teşviğe rağmen hala bu talebi karşılamaktan çok uzak.

Çiftçilerimizi daha çok hayvancılık yapmaya ve/veya insanımızı daha az kırmızı et yemeğe zorlamak mümkün değil. Devamlı et ithal ederek ülkemizin döviz dengesini bozmak ta sürdürülebilir değil.

Devletin vatandaşına temel gıda maddesi ve Türk mutfağının değişmezi olan kırmızı eti ucuz yedirme mükellefiyeti var. O yüzden Devlet çiftçilerimiz için üretim masraflarını azaltıp hayvancılığı daha cazip hale getirecek tedbirler almalı, teşvikler vermeli. Çiftçilerimiz de herşeyi devletten beklememeli, değişik hayvancılık pratiklerini araştırmalı ve uygulamalı.

Yukarıda yazılanların ışığında et fiyatlarını düşürmek için aşağıdakiler yapılabilir:

1. Kapalı ve iklimlendirilmiş alanlarda büyükbaş/küçükbaş hayvan yetiştirerek mera ve çoban ihtiyacını ortadan kaldırmalı. Bu pratik hayvanların sıcak/soğuk ve hastalıklardan korunmasını sağlayarak verimliliği arttıracak ve masrafları azaltacaktır.

2. Yem fiyatları düşmeli. A.B.D.’de domatesin fiyatı Türkiye’dekine göre dört katı pahalı iken saman fiyatının aynı olması mantıklı değil. Bunun başıca sebebi yeterince yem yetiştirilmiyor olması. Tarım Bakanlığı besin değeri yüksek yem yetiştiren çiftçilerimize teşvik vermeli.

3. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı daha az yemle daha çok et alınabilecek ve Türkiye’nin değişik bölgelerinin iklim ve bitki örtüsüne uyumlu büyükbaş/küçükbaş hayvan türlerini ithal etmeli ve üreticilere cazip fiyatlarla vermeli. Ayrıca ucuz et ithal ettiğimiz ülkelerde bu iş nasıl başarılıyor onu analiz etmeli ve Türkiye’de uygulamalı.

08-07-2018

Please follow and like us:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Enjoy this blog? Please spread the word :)

  • Follow by Email
  • Facebook
  • Twitter