Döviz fiyatlarındaki yüksek artış ekonomik olarak riskli bir ülke olduğumuz algısı yaratıldığı için oluyor. Evet bazı ekonomik sorunlar var ama bunlar doları bir haftada %40 arttıracak seviyede değil. Size birkaç veri ışığında ülkemiz ekonomisinin neden o kadar riskli olmadığını ve dolayısıyla bu artışın neden doğal olmadığını anlatayım.

1. Türkiye’nin toplam dış borcu 360 milyar $ ki bunun %65’i özel sektöre ait. Buna karşılık Fransa’nın ve Almanya’nın dış borcu bizim 15 katımız, ABD’nin ki ise bizim 44 katımız.
2. Türkiye’nin toplam kamu borcunun milli gelire oranı %36 iken ABD’nin %72, Almanya’nın %80, Fransa’nın %94.
3. Türkiye’nin CDS’i, yani ülke risk primi, Mısır’dan, Pakistan’dan, borç içinde yüzen Arjantin’den ve bizimle mukayese kabul etmeyen birçok ülkeden daha yüksek gösterilmesi makul değil.
4. Türkiye son 16 yılda ortalama %5 büyüme hızı kaydetti.

Natürel olmayan çıkışlar kısa süreli olur. Dolar da zamanla eski seviyesi kadar olmasa da düşecektir. Ama her şerde bir hayır vardır düsturunca kendimize çeki düzen vermeliyiz. Yerli üretimi arttırmalı, dövize dayalı ekonomiden hızla uzaklaşmalı ve yeniden tasarruf etmeye başlamalıyız. Yoksa bir kriz gider, başka kriz gelir.

13-08-2018

Please follow and like us:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Enjoy this blog? Please spread the word :)

  • Follow by Email
  • Facebook
  • Twitter