Nelson Mandela 23 sene haksız yere hapis yatıp çıktığında çıktığında gazeteciler sormuş: “Sizi haksız yere hapse atanlardan intikam alacak mısınız?” Mandela ise “İntikam almam için 23 sene harcamam lazım ve benim buna vaktim yok!” diyerek affetme yolunu seçmiş.
Kuranı Kerim de affetmeyi tavsiye eder. Biz müslümanların en çok yaptığımız dualardan birisi “Allah’ım bana adaletinle değil merhametinle muamele et” değil midir? Çünkü bilirizki eğer Allah bize sadece adaletiyle muamele etse her işlediğimiz günahtan sonra cezasını çekmek zorunda kalırdık. O yüzden Allah bizlere tövbe kapısını açık bırakmıştır ki ceza gelmeden önce yanlışlarımızdan dönelim.
Peygamberler tarihi de affetme hadisleri ile bezelidir. Hz. Muhammed (SAV) Mekke’nin fethi sonrası kendisine türlü eziyetler yapan müşrikleri ve Hz. Yusuf (AS) kendisini kuyuya atan kardeşlerini nasıl affettiğini hepimiz biliriz.
Affetmek bir sanattır ve evreleri vardır:
- Sabretmek.
- Cezalandırmamak.
- Karşı tarafı suçlamamak hatta bahsetmemek.
- Üzerini örtmek.
- Tamamen silmek.
Affetmek hem şahıslar, hem topluluklar ve hem de ülkeler arası kalıcı barışı sağlar, savaşları önler, dostlukları pekiştirir. Affetmeye önce kendimizle başlayalım.