Metafizik hadiseler duyularımızı ve algılarımızı (idrakimizi) aşan olaylardır. Hemen hepimizin duyduğu veya şahit olduğu bu vakalar hep ekstrem karşılanır. Kimisi bunlar “palavradır, tesadüftür” der atar, kimisi de bunlara yapışır, uhrevi bir mana bağlar ve hayatını ona göre düzenler. İkisi de doğru değildir. Metafizik hadiseler vardır ama bunlar sadece Allah’ın kendi tasarrufunda olan ve sevdiği kullarına özel ikramı veya ihtarıdır. Birkaç örnek vereyim.

Geçenlerde rüyamda yaklaşık 20 senedir görüşemediğim bir lise arkadaşımı gördüm. Çok detaylı bir rüyaydı. Beraber İstanbul’u dolaştık. Sıkıntılıydı. O kadar etkilendimki ona mesaj atıp rüyamda onu dertli gördüğümü yazdım. Bana 5-10 dakika sonra attığı mesajda rüyamı teyit ederek biraz sıkıntıda olduğunu ama halletmeye çalıştığını yazdı.

Bir Kurban Bayramı öncesiydi. Ailem için 2 hisse kurban almıştım. Arefe akşamı içime bir his geldi ve rahmetli amcam için bir hisse daha aldım. İki gün sonra annem beni aradı. Rüyasında amcamı görmüş. Anneme “çok iyi bir oğul yetiştirmişsin” demiş. Halbuki anneme bahsetmemiştim amcam için de kurban kestirdiğimden.

Bir dostumla konuşurken kendisinin de benzer bir tecrübe yaşadığını söyleyerek şunları anlattı. “Amerika’da nefret ederek Türkiye’ye dönüş yapan bir arkadaşını rüyasında sıkıntılı gördüm. Bana çok enteresan geldi çünkü Türkiye’de çok iyi bir üniversitede ders veriyor ve çok önemli bir devlet kurumunda yüksek bir pozisyonda çalışıyordu. Ertesi gün aradım. Bana rüyamda gördüğüm gibi çok sıkıntılı olduğunu, Amerika’ya dönmek için iş aradığını ama hiçbir şey bulamadığını anlattı. Tesadüf bu ya bu rüyadan iki gün önce Dallas’ta bir üniversitede çalışan bir profesör dostumla karşılaşmış, sohbet ederken bana finans departmanında açık pozisyon olduğunu söylemişti. Arkadaşıma söyledim, işe başvurdu ve kabul edildi ve Amerika’ya geri döndü.”

Geçen hafta aldığım bir kursun eğitmeni bize benzer bir hadise anlattı. İki ay önce başladığı yeni işimde bindiği asansörde daha önce hiç tanımadığı bir kadınla merhabalaşır. Kadın ona “Sen siyah bir pikap kullanıyorsun. Tanıdım seni. Yeni işe girenlere etik dersi anlatıyorsun ama kendin bu derslere uymuyor ve çok tehlikeli araba kullanıyorsun. Sabırlı ol.” demiş. Başından kaynar sular dökülmüş ve o günden beri arabasını sakin kullanmaya başlamış.

Peki bu planlanamaz, tekrar edilemez, üretilemez, bilimle açıklanamaz hadiseleri nasıl anlamalıyız. Yüce Rab bizleri yarattıktan sonra Deistlerin iddia ettiği gibi kendi halimize bırakmamıştır. Sınırları aştığımızda bizleri ihtar etmekte, sıkıntıya düştüğümüzde ikramlarda bulunarak varlığını bize hissettirmektedir. Bu ihtarlar ve ikramlar kişiye özel yöntem ve içerikte olmaktadır. Meşhur Anadolu deyimiyle Allah’ın “eli” olmadığı için, kullarına yardım için bazen başka kullarını bile istihdam edebilir. O yüzden bütün dolarlarının üzerinde yazdığı gibi Allah’a güvenmek ve ondan istemek lazım.

Please follow and like us:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Enjoy this blog? Please spread the word :)

  • Follow by Email
  • Facebook
  • Twitter