Hepimiz en azından ayda birkaç kere evde pişmeyen bir yemek için, veya bir değişiklik olsun diye, veya sosyalleşmek için, veya yemekleri çok hoşumuza gittiği için restoranlara gideriz. 7 milyar müşterisi olan bir endüstri restorancılık. Zaten o yüzden dünya üzerinde 15 milyon restoran var. 330 milyon nüfusu olan A.B.D.’de 700 bin, 83 milyon nüfuslu Türkiye’de 150 bin restoran var.

Restorancılık zor meslek çünkü 7/24 ilgi isteyen bir iş ve tatili yok. Çünkü en çok parayı herkes tatildeyken yapıyorlar. Çalışma saatleri de berbat. Gündüz 11 gibi başlayıp geceyarısına kadar açık olabiliyor birçok restoran. Akarı ve kokarı da çok. Kimse kariyeri boyunca garson veya komi olmak istemediği için kalıcı ve güvenilir eleman bulmak zor.

Yeni açılan her 10 restorandan ortalama 8’i ilk iki sene içerisinde kapandığı için oldukça riskli bir iş restorancılık. Bu yüzden bu işe girmek isteyen müteşebbisler çok daha az riskli olduğunu düşündükleri zincir restoran şubesi açıyor.

Bir restorana en çok para kazandıran kalem nedir biliyor musunuz? Alkollü İçki. Özellikle Amerika’da bir restoranda alkol satılmıyorsa insanlar gitmiyor ve o restoranın kar etmesi neredeyse imkansız oluyor. Sadece helal yemek satan restoranlarda içki yok.

Salgın tüm bu dengeleri altüst etti. Restoranlarda oturarak yemeğe müsaade olmadığı için ciroların yaklaşık %70’i buhar oldu. Evet paket servis işleri arttı ama bu seferde en karlı olan içki satışı durdu. Çünkü paket yemek siparişi veren kişi içkisini başka yerden daha ucuza alıyor.

Restoranlarda çalışanların çoğu aldıkları bahşişle ayakta duruyordu. İnsanlar restoranda yediği güzel bir yemeğin ardından ve özellikle kafası iyiyse iyi bahşiş verir. Kim yemek siparişini dağıtan adama dolgun bahşiş verir? Ama bence bu iş en çok açık büfe restoranları vurdu. Kim artık, en azından uzun bir süre, onlarca insanla beraber açık büfe sırasına girip yemek alır?

Restoran işleten birçok arkadaşım var. Hepsi çok sıkıntılı. Umarım bu pandemi biran önce ortadan kalkar ve hayat normale döner. Aksi taktirde dünya asla eskisi gibi olmayacak.

Please follow and like us:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Enjoy this blog? Please spread the word :)

  • Follow by Email
  • Facebook
  • Twitter