Minneapolis’te siyahi bir vatandaşın beyaz bir polis tarafından orantısız güç kullanılarak öldürülmesi sonrası başlayan protesto gösterileri ikinci haftasında. Her gün Amerika’nın değişik şehirlerinde protesto gösterileri var. Hatta bu gösteriler Avrupa’ya bile sıçradı. İnsanlar salgını unuttu ve bunlara odaklandı. Bence yaşanan ekonomik zorluklar ve karantinada kalmanın yarattığı psikolojik sıkıntılar da bu gösterileri tetikledi.
Amerikalıların vatandaşlık haklarını kullanarak ırkçılığı protesto için yapılan bu gösterilerinin çoğu barışçıl yapılıyor. Ama pek çok gösteri de yağma, şiddet ve hırsızlık içeren anarşik olaylara evrildi. Giyim mağazaları, AVM’ler, marketler, telefon satan dükkanlar, eczaneler yağmalanıyor. Örneğin New Jersey’de bir Türk’ün eczanesi yağmalandı. Bazı kendini bilmez göstericilerin işlediği bu fırsat suçları protestoların haklılığına gölge düşürüyor ve kredibilitesine ciddi zarar veriyor.
Polisin etkisiz kaldığı bazı yerlerde işyeri sahipleri dükkanlarını korumak adına çeşitli çözümler üretiyor. Mesela internete düşen görüntülerde bir grup Yemenli, sahibi oldukları cep telefonu dükkanını yağmacılardan korumak için kaleşnikof tüfeklerle işyerinin önünde ve damında nöbet bekliyor.
25 senedir Amerika’da yaşıyorum. Irkçılık yok diyemem ama kontrol altındaydı, çünkü hem hukuk sistemi hem de kamuoyu ırkçılığı çok ciddi bir suç sayıyor. Kölelik kaldırılalı neredeyse 150 sene geçmesine rağmen, ırkçılık sayıca az olsalar da bazı beyaz Amerikalıların içine işlemiş ve neredeyse DNA’sına girmiş. O yüzden böyle ırkçı olaylar ne yazık ki hala olabiliyor. Elbetteki ırkçılık bir buçuk asır öncesindeki kölelik ve ayrımcılık seviyesinde değil. Çok daha düşük seviyede ama görüldüğü gibi bitmiş değil ve tamamen ortadan kalkması vakit alacak.
Tüm bu yaşananlara rağmen A.B.D. bence hala dünyada bir göçmenin yaşayabileceği en iyi ülkelerden biri. Amerika hala beş parasız gelen çalışkan ve müteşebbis bir göçmenin 20 sene sonra milyarder olma ihtimali olan bir ülke. Size örnek olarak Chobani yoğurtlarının sahibi Hamdi Ulukaya’yı gösterebilirim. Bir göçmenin dilini, dinini ve kültürünü yaşama konularında da bir sıkıntısı yok.
Geçmişte böyle çok badireler atlatmış olan A.B.D. bunu da atlatacaktır. Umarım çarçabuk atlatır çünkü mevcut ekonomi ve işsizlik sıkıntılarının bir an önce çözümlenmesi lazım.