Bilgisayar oyunları giderek yaygınlaşıyor, daha çok şiddet ve cinsellik içeriyor ve bu yüzden çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal durumlarında olumsuz değişikliklere sebep oluyor. Hemen her ana-baba çocuğundan “sadece bir saat oynadım, zaten bilgisayarın açılması 20 dakika sürdü, ödevimi sonra yapacağım” sözlerini duymuştur. Biz ebeveynler de “oğlum/kızım dört saattir oynuyorsun, gözüne yazık, ödevini ne zaman yapacaksın” deriz ama dinletemeyiz ve hatta ‘uzatırsak’ azar işitiriz.
Dünya Sağlık Örgütü bilgisayar oyunları bağımlılığını “ruhsal sağlık problemi” kategorisine aldı. “Oyun rahatsızlığı” denen bu bağımlılık hastalığı çocuğun ilgi alanını belirlemesinde ve günlük aktivitelerini seçmede problem, davranışlarında şiddet olmasına sebep oluyor. Hastalığın belirtileri arasında bilgisayar oyunu oynama sıklığı, yoğunluğu ve süresi, önceliğin ona verilmesi ve tüm uyarılara rağmen artan sıklıkla oynamaya devam edilmesi var.
O yüzden biz ebeveynlere daha çok iş düşüyor. Hiç oynatmayalım demiyorum. Ama çocuklarımızı devamlı takip etmek ve onlara ‘sağlıklı’ aktivite alternatifleri sunmak zorundayız. Eğlenme dürtülerini tatmin için için spora, sanata, okumaya, el işlerine, değişik hobilere yöneltmeliyiz. Sosyalleşmeleri için yaşıtları olan çocuklarla etkinlikler organize etmeliyiz. En önemlisi çocuklarımızla daha çok vakit geçirmeliyiz. Çocuklarımız geleceğimiz ve onları korumak bize düşer.
16-09-2018