İstanbul Belediye seçimlerinin üzerinden 10 gün geçti ama seçim hala neticelenmedi. Usulsüzlük ve kanunsuzluk iddiaları havada uçuşuyor. Çift ikametgah gösterip iki kere oy atmak isteyenler mi dersin, hemşerisine oy vermek için kamyon kasasında yüzlerce km gidenler mi dersin, mührü parti ambleminin altındaki boş halka yerine amblemin üzerine basanlar mı dersin hepsi var.
Şu oy verme işini bir türlü öğrenemedik çok sık seçim yapan bir ülke olmamıza rağmen. Zaten komplo teorileriyle yaşayan bir millet olduğumuz için seçimler müthiş malzeme oluyor. Hangi parti kaybederse “hile var” diyor ve bu tartışmalar hiç bitmiyor. Peki bu sorun nasıl çözülür veya en azından azaltılır. İşte bana göre bu işin çözümleri:
- Seçimlerden en az bir hafta öncesinden başlayarak tüm televizyon kanallarında oy verme eğitimi veren kamu spotları olmalı.
- Vatandaşa oy verme kabinine gitmeden önce veya sıra beklerken nasıl oy atılacağına dair bir video gösterilmeli.
- Nüfus müdürlükleri ve polis ortaklaşa hareket ederek seçimlerden önceki 6 ay boyunca olağandışı nüfus hareketlerini araştırmalı, müdahale etmeli ve seçim gününden önce çözmeli.
- Elektronik oy verme yöntemine geçilmeli. Yani oy kullanılan cihazın bağlı olduğu sistem oy vereni tanıdığı için mükerrer oy atılmasına mani olur. Ayrıca sadece birkaç saat içerisinde seçim neticeleri belli olur.
Bütün bu tedbirleri yerine getiren ülkelerde bile, örneğin A.B.D., yapılan seçimlerde şaibe var iddiası konuşulur. Çünkü hilekar ve sahtekarlar, seçim sonuçlarına müdahil olmak isteyen dış ülke istihbaratları vesaire her zaman olacaktır. Önemi olan basit hataları ortadan kaldırabilecek çözümler üreterek bütün Türkiye’nin enerjisini, vaktini ve parasını heba eden sürüncemeli oy sayma süreçlerini geride bırakmak.