Bugünlerde Trump ile yatıp Trump ile kalkıyoruz. Attığı bir tweet ile Türkiye’nin Suriye politikasına destek verirken bir sonraki tweet ile Türkiye’nin ekonomisini yıkmakla tehdit ediyor. Peki bunu niye yapıyor? Bence Türkiye’ye verdiği destek samimi. Amerikan askerinin daha fazla heder olmasını, Amerikan halkının ödediği vergilerin boş bir savaş uğruna harcanmasına razı değil. O yüzden askerleri çekme kararı aldı. Zeki bir tüccar olan Trump, Amerikan halkı için ve yeniden seçilebilmek için gerekli olanı yapıyor. Ama hem demokrat ve hem de bazı cumhuriyetçi muhalefetin gazını almak için Türkiye’ye dokundurmayı ihmal etmiyor.
Gelin sizinle Trump ile ilgili bir anımı paylaşarak bu düşüncemi kuvvetlendireyim. Yanılmıyorsam 2015 yazıydı. Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisinde Florida’yı temsil eden kongre üyeliği yapmış bir arkadaşım ile sohbet ediyorduk. Trump’un başkan adaylığının konuşulduğu günlerdi. Bana “Mehmet sana Trump ile olan anımı anlatmış mıydım?” diye sordu ve sonra da anlatmaya başladı:
Trump 2012’de Miami’de iflas etmiş bir golf tesisi satın almıştı ve burayı yenilemek istiyordu. Ama hem Florida Elektrik İdaresi hem de tesisin dahil olduğu Doral Şehri Belediyesi sorun çıkarıyor ve izin vermiyordu. Birgün eskiden profesyonel golf oyuncusu olan bir arkadaşım beni aradı. Bana artık Mr. Trump için çalıştığını, patronunun bu tesisi yenilemek isterken yaşadığı zorlukları anlattı ve benden yardım istedi. Ben de ona “Senin patronun sersemin teki. Ama senin hatırın için yardım edeceğim” dedim. Ardından önce elektrik idaresini aradım. Onlara Trump’ın sizden istediği yeni elektrik hattı iyileştirmelerini yapın. Yarın tesis çalışınca satacağınız elektrik ile bu masraflarınızı çıkarırsınız dedim. Doral’in Belediye Başkanını da arayarak bu tesis yeniden açılırsa yeni istihdam fırsatları doğacağını ve yardım etmesinin yönettiği şehrin insanına faydası olacağını söyledim. Sağolsun ikisi de ikna oldu ve problemler çözüldü.
Birkaç gün sonra aynı arkadaşım beni tekrar aradı. Mr. Trump’ın bana şahsen teşekkür etmek için Mar-a-Lago’daki malikanesine davet ettiğini söyledi. Ben de ona Mar-a-Lago Miami’ye 150 km uzakta, bir ara fırsatım olursa gelirim dedim. O da bana mesafe mühim değil, Mr. Trump helikopterini yollayacak dedi. Ben de ona bir kongre üyesi olarak özel bir şahsın helikopterine binmenin uygun olmayacağını, ama ilerideki günlerde o taraflara yolum düştüğünde arayacağımı söyledim. Ve yaklaşık bir ay sonra randevulaşıldı ve Mar-a-Lago’ya gittim. Burası içerisinde başka evlerin de olduğu büyük bir golf tesisi. Görevliler Mr. Trump’ın birazdan geleceğini söylediler. Trump beni çok güzel karşıladı, golf sahasını gezdirdi ve yaptırmakta olduğu renovasyon çalışmalarından bahsetti. Ardından orada bulunan diğer site sakinleri ve dostlarıyla tanıştırdı ve hep beraber yemek yedik.
Yemekten sonra müsaade istedim. Bana arabama kadar eşlik etti ve ardından bana çok enteresan bir soru sordu: “Ne düşünüyorsun?” Ben de arkadaşıma sordum: “Ne hakkında ne düşündüğünü sordu senin?”. O da bana “Mehmet ben de önce anlamadım. Ama sonra hatırladım. Trump’ın müdürü olan arkadaşıma onun için “sersem” demiştim ya. Muhtemelen o da bunu Trump’a söylemiş. O da bana peki ya şimdi ne düşünüyorsun diye soruyormuş.
Ben de Trump’a şunları söyledim: “Mr. Trump sizi tanımadan önce sizin bir sersem olduğunuzu düşünüyordum ama şimdi fikrim değişti. Tam bir centilmen ve misafirperversiniz”. Ben arabayla kapıya doğru sürerken aynadan gördüm ki o hala bana el sallıyordu.
Please follow and like us:
[…] Kasım 2020’de Amerikan Başkanlık seçimleri var. Eğer büyük bir sürpriz olmazsa Trump’ın karşısına Joe Biden çıkacak. Biden daha önce Başkan Obama’nın yardımcısıydı. Nedense bir önceki seçimlerde aday olmak istemedi. Ama bu sefer şansını deneyecek. Eğer seçilirse Amerika’nın en yaşlı (78) seçilen başkanı olacak.Şu anda salgın sebebiyle yaşanan sağlık, ekonomik ve işsizlik krizi muhalefet partisi Demokrat Parti’nin adayı olan Biden’in en önemli avantajı. Hatta şu anda hiçbir şey yapmasa bile kazanır diyenler var.Bugün Biden’ın Müslüman Amerikalılara Açılım Koordinatörü, aynı zamanda kıdemli danışmanı olan ve benim kadim dostum Farooq (Faruk) Mitha ile görüştüm. Ona Kasım ayına kadar daha 6 ay olduğunu, o zamana dek virüsün etkilerinin azalması, ekonominin tekrar çıkışa geçmesi ve işsizlik oranın düşmesi ihtimalleri olduğunu anlattım. Ayrıca Demokrat partili seçmenlerin Biden’a ne Obama ne de Hillary’e verdikleri kadar destek vermediklerini, çoğunun ona “Trump gitsin de kim gelirse gelsin” diyerek oy vereceğini anlattım.Trump ise tüm bu yaşanan krize rağmen hala dimdik ayakta. Kurnaz bir tüccar olan Trump basın toplantılarında elemanlarını fırçalıyor, gazetecileri azarlıyor ve böylece hala güçlüyüm mesajı veriyor. ayrıca Cumhuriyetçi Parti seçmenlerinin desteği arkasında.O yüzden çok çekişmeli geçecek bir seçim olacak. Benim de yaşadığım Florida eyaleti seçimin kaderine direk etki edecek. Eğer Trump geçen seferki gibi Florida’yı alırsa yeniden seçilir diye düşünüyorum.Eğer Trump’ı daha iyi tanımak ve gülümsemek isterseniz, geçen sene yazdığım şu yazımı okuyabilirsiniz.http://mehmetulutas.com/index.php/2019/10/09/trump-hakkindaki-dusuncelerim-ve-bir-trump-hatiram/ […]