Süperlig’e VAR sistemi geldiğinde çok sevinmiştim. Hatta eski bir maçı seyrederken “ya bu ofsayt golü VAR nasıl kaçırmış!” diyerek kendimi kaptırır olmuştum. Şike, teşvik, bahis olaylarıyla sarsılan Türk Futbolu, VAR sistemi ile biraz olsun kendine geldi demiştim.
Ama balayı kısa sürdü. “VAR niye bu pozisyona bakmadı, VAR odası konuşmaları niye yayınlanmıyor, 3-Büyükler kayırılıyor” vs denerek bu sistem itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Kimse VAR sayesinde ne kadar yanlış kararın düzeltildiğine ya bakmıyor yada kanıksadı. Bence Anadolu takımlarının şu anda zirvede olmasının bir sebebi de VAR sistemi.
VAR sistemi aslında uygulanan her ülkede tartışılıyor. Ama komplo teorilerini seven bir millet olduğumuz için bizde ekstra tartışılıyor. Peki bu tartışmaları ne bitirir veya asgariye indirir derseniz, benim önerilerim şöyle:
- VAR sistemi sadece hakemin sahada ilk anda verdiği kararın TAM aksini tespit eden bir görüntü varsa veya kaçırdığı bir elle oynama veya ofsayt pozisyonları olursa oyuna müdahale etmeli, muğlak pozisyonlarda hakemin verdiği ilk karar geçerli olmalı ve oyun kesilmemeli. Yani Orta Hakem VAR monitörünün başına geldiğinde “beni bunun için mi çağırdınız” diyeceği durumlar olmamalı.
- Teknik Direktörlerin maç başına azami 2 kere VAR talep hakkı olmalı. Eğer VAR incelemesi sonucunda sahada verilen karar değişmezse 1 oyuncu değiştirme hakkı elinden alınmalı. Eğer inceleme sonucunda karar değişirse yaptırımı olmamalı.
- VAR incelemesi 60 saniye ile sınırlanmalı. Uzatanların notu kırılmalı.
- VAR konuşmaları gizli kalmalı. Ama talep halinde bağımsız ve uzman bir ekip bu konuşmaları ve verilen kararları analiz etmeli, bir hata/suç varsa tespit etmeli, rapor düzenlemeli, MHK bu kişileri cezalandırmalı ve kamuoyuna açıklamalı. Örnek: VAR Hakemi ve/veya VAR Ekibi düşük performanslarından ötürü 10 üzerinden 5 almıştır ve ceza olarak önümüzdeki 4 maç görev alamayacaklardır.
Hızlı işleyen, adil, dürüst ve en önemlisi herkesin itimat ettiği VAR sistemi Türk futbolundaki kargaşayı önleyecektir.
