Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Süper Lig’de yabancı sayısı sınırlaması kuralını Türk ve alt yapıdan yetişmiş futbolcuları kayıracak şekilde yeniden değiştirdi. Şu ana kadar okuduğum ve seyrettiğim hemen her spor yazarı ve kulüp yöneticisi itiraz etti. Hatta birçok kulüp resmi itiraz başvurusu yaptı. Gelin bu itirazın sebeplerini ve bence neden çok mesnetli olmadığını soru-cevap halinde beraberce irdeleyelim.

S1. Çok yabancı oyuncusu olmayan takım Avrupa’da başarılı olabilir mi?

C1. Olabilir. Galatasaray 2000’de UEFA Kupasını aldığında sadece 3 yabancısı vardı ve takımın neredeyse yarısı alt yapı oyuncusu idi. Aynı Galatasaray 2019’da Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid’den 6 gol yediğinde takımın neredeyse tamamı yabancıydı.

S2. Türk futbolcuların gereksiz yere fiyatı artmaz mı?

C2. Belki biraz artar ama unutmayalım ki Türk futbolculara fazla bile verseniz bu para Türkiye’de kalacak. Türkiye’de doğru dürüst oynamadan yatıp milyonlarca Euro kazanan Falcao, Kameni, Karius, Krasiç ve daha birçok yabancı futbolcunun paralarını ülkelerine veya Avrupa’ya götürdüklerini hepimiz biliyoruz.

S3. Artık Avrupa’ya Ozan Kabak, Yusuf Yazıcı ve Merih Demiral gibi genç Türk oyuncular gidemez çünkü Türk takımları daha fazla para verip bunları Türkiye’de tutmaz mı?

C3. Hayır. Bu oyuncular Türkiye’de yabancı sayısı serbest olduğu için değil; yeterince oynama fırsatı olmadıkları için, paralarını vaktinde alamadıkları için, düzensiz kulüp yapılarından bıktıkları için, gidecekleri yerde gelişimlerini tamamlamak için ve en önemlisi mutlu olmak için gittiler. Altyapıyı teşvik eden bu kuralla beraber yeni 20+ milyon €’luk transferler gelecektir. Zaten kulüplerin yüz milyonlarca €’luk borçlarını başka türlü ödemesi mümkün değil.

S4. Gelişimini tamamlamış ama oynadığı Anadolu takımında biraz parlayınca büyük takımlara yüksek ücretlere giden Tarık Çamdal, Alper Potuk, Sezer Öztürk gibi balon futbolcuların sayısı artmaz mı?

C4. Belki ilk başlarda olabilir ama kulüpler kendi altyapılarını düzelttiğinde ve genç futbolcularına gereken eğitimi verdiklerinde bu problemler asgariye inecektir. Ayrıca her transfer başarılı olacak diye bir şey yok. Türkiye’ye kiralık gelen birçok yabancı futbolcu birkaç sene öncesinde eski kulüplerine 15-20 milyon € bonservis ödenmiş oyuncular. Avrupa kulüplerinin bu hatalı transferlerin zararını kapatabilen bir mali yapıları var. Bizim ise mali buhran yüzünden boşa atacak tek kurşunumuz bile yok. O yüzden her transfer tutsun istiyoruz. Halbuki transferde %70 başarı bile harika bir orandır.

Yukarıda saydığım sebeplerin hepsi normalde kulüpleri bu kural gelmeden de önce altyapılara yöneltmeliydi. Ama kulüplerimiz taraftar ve şampiyonluk baskıları altında eziliyor ve derhal başarı için pahalı da olsa tecrübeli yabancılara yöneliyor. İşin en trajik kısmı ise yöneticilerin sezon başında bol ücret ve inanılmaz lüks hayat şartları içeren mukaveleleri fiyakalı imza törenlerinde imzalattıktan sonra sezon sonunda “nasıl kurtuluruz” diye kara kara düşünmeleri.

Taraftarlar da bu durumdan sorumlu. Kulüp yöneticilerini sosyal medya hesaplarından şampiyonluk ve yıldız oyuncu transferi baskısı altına alıyorlar ve zaten profesyonel olmayan yöneticileri hataya zorluyorlar. Bugün özellikle büyük kulüplerin 300-400 milyon € borçlu olmasının en birinci sebebi bu hatalı yönetim. Yöneticilerin bundan maddi olarak mesul olmaması başka bir fecaat. Sanırım dernek kanunlarıyla işletilen kulüpler şahıs veya şirketlere satılmadan bu sorun çözülmeyecek.

Türk insanı olarak birisi bize bir şeyi mecbur etmedikçe onu yapmama huyumuz var. O yüzden TFF’nin bu kararını müspet buluyor ve uzun dönemde kulüplere başarı getireceğine inanıyorum.

Yeni yazılarımdan anında haberdar olmak için https://twitter.com/mehmet_y_ulutas hesabımı takibe alabilirsiniz.

Please follow and like us:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Enjoy this blog? Please spread the word :)

  • Follow by Email
  • Facebook
  • Twitter